Sık Sorulan Sorular
Güncel analiz raporlarınızı nasıl görebiliriz?
Tüm sayfaların en altında analiz raporlarımızın PDF linkleri yer almaktadır. Cihazınıza indirerek inceleyebilirsiniz.
Nostroliva zeytinyağları erken hasat mı?
Biz zeytinlerimizi ne erken (ham) ne de geç (olgunlaşmış, bozulmaya dönüşürken) topluyoruz. Ağaç kombinasyonumuz ve coğrafi aromasının, nefasetinin, besin ve lezzet ortak paydasının buluştuğu noktada, zeytin renginin yeşilden pembeye döndüğü dönemde “TAM ZAMANINDA HASAT” yapıyoruz. Bunu da ambalajımızın üstünde belirtiyoruz. Sanırım moda olan “erken hasat” akımdan bu noktada da ayrılıyoruz.
Nostroliva kaç derecede sıkılıyor?
Zeytinyağı doğal şifa kaynaklarının en önemlisidir ve her şifa kaynağı gibi, ortam sıcaklığına duyarlıdır. Bu yüzden zeytinyağının içindeki yararlı maddeler (polifenoller ve diğerleri) vücut ısısı ile karşılaşmadan önce 27 derecenin altında bir ısıda kapalı ambalaja girmiş olmalıdır. 27 dereceden sonra ortam ısısı arttıkça kimyasal reaksiyonların arttığı hızlandığı bilinmektedir. Kimyasal reaksiyon uygulandığı maddede yapısal değişiklikler yaratmaktadır. Vücudumuzun önemli doğal ihtiyaçlarını karşılayabilmesi ve nefasetini koruyabilmesi için, biz zeytinyağının tüm değerli bileşenlerini doğal halinde korumak istiyoruz. Bu nedenle işlemler sırasında ısının 27 dereceyi geçmediğinden emin oluyoruz.
Nostroliva zeytinlerinin bakımı nasıl yapılır?
- Hasat sonrası; toprak analizi ile başlayan organik madde zenginleştirici uygulamalar. Amaç; ağaçlarınızın (çocuklarınızın), verdiğiniz doğaya uyumlu (organik) besinlerden, kökleri vasıtasıyla tam yararlanabilmesini sağlamak. İnsanların “probiyotik” kullanması gibi…
- Ağaçların kışa hazırlık bakımı; don ve aşırı soğuklara karşı organik yaprak – gövde ve bağışıklık güçlendirici sıvı uygulamaları yapıyoruz.
- İnsanların kan tahlili sonuçlarına göre düzenlenen diyete benzer şekilde Toprak analizinde çıkan diğer eksiklerin yine organik desteklerle giderilmesi. Örneğin; kimyasallarla azot vermek yerine biz bakla ve fiğ ekerek belli bir boya geldiklerinde torağı sürerek toprağın en doğal şekilde azot bakımından zenginleştirilmesi işlemini yapıyoruz.
- Doğal yollarla beslenmiş (suni mamalarla beslenen değil) solucanların gübresini diğer ihtiyaçlar için hem köklere veriyoruz hem de çiçeklenme öncesi ve sonraki 3 aşamada tekrar yapraklardan sıvı organik solucan gübresi veriyoruz.
- Zeytinliklerimizdeki yaz meyve ağaçlarının tatlı meyvelerini bu zararlılara ikram ediyoruz onlar da zeytinlerimize dokunmuyorlar. Onlardan artan meyve varsa da onlar da bizlere kalıyor.
- Çiçekten zeytin meyvesine dönerken tekrar besleme yaptıktan sonra çok sık olmamak kaydı ile damlama sulama yapıyoruz. Duruma göre sıvı organik besleme damlama sulama sisteminden de yapılabiliyor.
Tüm bunlar ağaçların bulunduğu bölgenin ekolojik koşullarına göre farklılık gösterebilir.
Nostroliva zeytinlerinin iyileri yemelik, kötüleri sıkımlık olarak ayrılıyor mu?
Hayır, tüm zeytinlerimizi ideal olgunlukta hasat edip sıkıyoruz.
Toprağa değen zeytin meyvelerini sıkmadığınızı belirtmişsiniz? Bu zeytinleri ne yapıyorsunuz? Ziyan mı oluyor?
Bu şekilde çok fazla miktarda fire meydana gelmediği için bu zeytinleri evimizde yemek üzere değerlendiriyoruz. Ziyan etmiyoruz ama Nostroliva’ya da karıştırmıyoruz.
Ağaçların kışa hazırlık bakımını nasıl yapıyorsunuz?
Ağaçların kışa hazırlık bakımında toprağa, gövdeye ve yapraklara, birbirine paralel iyi tarım uygulamaları yapıyoruz. Bunlar; don ve aşırı soğuklara karşı yapraklara koruyucu organik sıvı gübre uygulamalarını, gövdeye bağışıklık güçlendirici organik sıvı uygulamalarını ve toprağa da yine organik madde içeren, toprak tansiyonunu dengeleyen mineraloid uygulamalarını kapsıyor.
Soğuk sıkım yöntemi kimlerin yararınadır?
Son tüketicinin yararınadır. Ticari maliyet kaygıları yüksek olan üreticilerin aleyhinedir. Isı düşük olunca zeytin bünyesindeki yağ tamamen erimediği için çıkan yağ miktarı bölge ve ürüne göre 8-12 kg zeytinden 1 litre kadardır. Hâlbuki soğuk sıkım uygulanmadığında 80 dereceye çıkan işlem ısısı nedeniyle 3-5 kg zeytinden 1 litre olabilmektedir. Yüksek ısıda işlem gören zeytinyağı zehir değildir ama şifa kaynağı hiç değildir.
Pazardaki 10 kg işlenmemiş zeytinin toplam değerinden fazla olmayan zeytinyağları soğuk sıkım olarak sınıflandıramayız. İlk defa alım yapacaksanız ekonomik olsun diye büyük ambalaj almayınız. Koyu cam şişe dışındaki plastik ambalajlardaki zeytinyağını almanızı önermeyiz. Mevcut ortamdaki bu piyasa koşullarında tüketici olmak gerçekten çok zor. Ya gerçekten kalite ile alakası olmayan reklam, ödül, algı- yönlendirme metotlarına gereksiz paralar ödeyeceksiniz. Veya çarpıtılmış kelime oyunları ile kimyasal reaksiyonlarla eser miktarda zeytinyağından üretilmiş türetilmiş bir şeylere ucuz diye sokağa para atmış olacaksınız. Ya da doğru butik üreticiye doğru kalite fiyat performansı ile doğru fiyat ödeyeceksiniz ilerde sağlık giderlerinden tasarruf edeceksiniz… Biz Nostroliva olarak; sonuncu guruptaki bilinçli tüketiciye hizmet etmekten, sorularına cevap vermekten onur duyarız.
Kaliteli bir zeytinyağında asit ve toplam fenol miktarı dışında bir ölçü yokmuş gibi kampanyalar görüyoruz. Sizce?
Gıdayla ve beslenmeyle ilgili pek çok yanıltıcı ve manipüle edici söylemde olduğu gibi, bu iki konu da suiistimale fazlasıyla açıktır. Keza toplam fenol ölçümü için uluslararası kabul görmüş tek bir standart yoktur. Asidite de ortama baz eklenmesiyle istenen pH değerine getirilebilir.
Reklamlarda kullanılan kocaman rakamların neye göre tespit edildiğini bilmek mümkün değil. Sayfalar dolusu raporlar yayınlanıyor. Tüketiciyi yanıltma ihtimali nedeniyle bu raporların alenen yayınlanması yasak. Biz yayınlamıyoruz. Talep edilirse gönderiyoruz.
Bu konu maalesef zeytinyağında böyle. Hiçbir zaman yediğiniz portakalın içindeki vitamin miktarını düşünmeyiz. Portakalın olgun, taze, tatlı ve sulu olması gibi gözümüze ve gönlümüze hoş gelen bilgilerle karar veririz. Oysa meyvenin en kötü, bitik, pazara çıkamayacak halinden yapılan sözde “meyve suları” her zaman C vitamini deposu olmaktan söz eder. Bunu yapmak zorundadır çünkü gerçekten sıktığı portakalı müşterisine gösteremez. Oysa taze portakal suyu satan bir büfe oraya sadece “taze portakal suyu” yazsa da yeter, oradan iyi durumda bir portakalı alır, gözünüzün önünde keser, sıkıcıya koyar ve suyu bardağa dolar. Bundan asla şüphe etmezsiniz, içindeki vitamin miktarını da sorgulamazsınız. Bizim Nostroliva’mız, aynen bu örnekteki gibidir. Böyle olduğu için polifenolü de yüksek, asiditesi de düşük. Ama bu bir sonuç. İyi üretimin sonucu. Bunu biz biliyoruz, size de bıkmadan yorulmadan anlatmak istiyoruz.
Konuyu toplamda beslenme olarak ele alırsak, birçok başka üründe de polifenolün miktarı zeytinyağından çok daha fazla olduğunu bilmelisiniz. Zeytinyağının yanına maydonoz, avokado gibi çeşitli taze besinler eklediğinizde aldığınız polifenol miktarı ve çeşidi yalnızca zeytinyağından alacağınız polifenolden kat be kat fazla olacaktır. Bir diğer yandan da şunu da unutmayın: zeytinyağı üretimi sırasında ortaya çıkan “karasu” en yüksek polifonol oranına sahip maddelerden biri. Ama zehirli bir madde toprağa verilmesi bile yasaklanmış çevreye zarar veren bir madde… Özetle, bu konuya takılmayın. Zeytinyağının şifası bir bütündür.
Yine de konuyu kapatmadan bu konudaki bazı genel kabul görmüş bilgileri de verelim. AB ve ABD zeytinyağı standartlarında polifenol miktarının 250 mg/kg dan itibaren yüksek, oleik asit miktarının da 0.8 den düşük olmasının şifa niteliğinde olduğudur.
https://sarkac.org/2020/09/bitkilerde-bulunan-saglikli-maddeler-polifenol-nedir/
“Yani bir zeytinyağı üreticisiyseniz, ürününüzdeki “polifenoller, kan lipitlerini oksidatif stresten korumaya katkıda bulunuyor” diyebilirsiniz. Yalnız bu iddianın doğru olması için: “zeytinyağınızın kilogramında en az 250 mg[20] hidroksitirosol türevi olması ve tüketicinin de bu zeytinyağından günde 20 g tüketmesi şartı var.”
Unutmayın, zeytinyağının iyisi nedir konusunun yanıtı “bu iş bir bütündür”. Toprağın ağaca, ağacın meyveye verdiğini meyveden güzellikle almak, güzellikle saklamak ve doğru tüketmektir.